Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanlığı ile AB iştirakiyle yürütülen 4. Devir Yabancılara Yönelik Kaideli Eğitim Yardım Programı Protokolü İmza Töreni’nde konuştu.
Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut’un da katıldığı imza merasiminde konuşan Bakan Yanık, “Ülkemiz, Suriye’deki çatışmaların başlangıcından bu yana, tarihsel birikiminin de gereği olarak, insani sorumluluk duygusuyla hareket etmektedir” dedi.
“Türkiye sığınmacılara kendi öz kaynaklarından 45 milyar dolar harcamıştır”
“2’nci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük göç dalgasına sebep olan bu savaşta Türkiye, sığınmacılara yönelik insani yardım çalışmalarına uluslararası toplumun verdiği desteğe nispetle daha yüksek bir oranda katılmış ve kendi öz kaynaklarından yaklaşık 45 milyar dolar harcamıştır” diyen Yanık, “Bu bakış açısını Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle de özetleyecek olursak; bizler, hiç kimseyi etnik kimliği, dini, kültürü sebebiyle geri çevirmedik. Tarihimizin, kültürümüzün ve inancımızın yüklediği bu görevi bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin insani drama duyarlılığının devam etmesi ve çabalarının uluslararası toplum tarafından da desteklenmesi yönündeki çağrılarının neticesi olarak, AB ile Türkiye arasında 2016’da FRIT mukavelesi imzalandığını anımsatan Yanık, bu iş birliğinin iç savaştan etkilenen Suriyelilere ve bölgedeki çatışmalardan kaçanlara Türkiye tarafından sağlanan sıhhat, eğitim, muhafaza ve sosyoekonomik takviye üzere hizmetlere katkı sağladığını belirtti.
“Çocuklarımızın eğitimi ve refahı, öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor”
Çalışmalarda AB ile iş birliğinin artarak devam etmesini temenni ettiklerini tabir eden Yanık, “Çocuk hakları, Türkiye ile Avrupa Birliği’nin en çok önem verdiği ortak değerlerin başında geliyor. Bakanlık olarak hane odaklı yürüttüğümüz tüm programlarımızda da çocuklarımızın eğitimi ve refahı, öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Çocuk hakları konusundaki hassasiyetimiz ülkemizde yaşayan tüm çocukların temel haklarından yararlanabilmeleri için maddi manevi her türlü çabayı kapsamaktadır.” diye konuştu.
Düzensiz göç akınlarının başladığı 2011’de ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli çocukların eğitim haklarından yoksun kalmamaları için birinci acil tahlil olarak süreksiz eğitim merkezlerini kurduklarını hatırlatan Yanık, şöyle devam etti:
“Okullarımızı ayırt etmeksizin tüm çocuklara açtık”
“Sığınmacıların kısa vadede ülkelerine dönebileceği şartların oluşmaması üzerine, anaokulları dahil Ulusal Eğitim Bakanlığımıza bağlı okullarımızı ayırt etmeksizin tüm çocuklara açtık ve ‘şartlı eğitim yardımı’ programımızı, ‘yabancılara yönelik şartlı eğitim yardımı’ ismi altında en kırılgan durumdaki tüm çocukları kapsayacak formda genişlettik. Bunun yanında okul dışı kalmış sığınmacı çocukların, akranlarının tahsil seviyesini yakalayarak, eğitimlerine onlarla tıpkı sınıflarda, özgüven ile devam edebilmeleri için ‘hızlandırılmış eğitim programları’ düzenledik. Bugün 4. fazına geçen programın birinci 3 fazında, 1,6 milyar Türk Lirasını aşkın finansal dayanak, çocuklarımızın ailelerine ulaştırıldı.”
İlk göç dalgasından bu yana 920 bini aşkın öğrencinin okullaştırıldığı bilgisini veren Bakan Yanık, “Programın 4. fazında da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun finansörlüğünde 210 milyon avroluk bir bütçe ile çocuklarımızın okullaşmalarını desteklemeye devam edeceğimizi belirtmek istiyorum.” açıklamasını yaptı.
“Ortak amacımız okula sistemli devam edemeyen çocuklarımızın eğitim haklarına kavuşmalarını sağlamaktır”
Yeni dönemde, çocuk koruma ziyaretlerinin 56 ilde gerçekleştirileceğini bildiren Yanık, “Bu ziyaretlerle, devamsızlık gösteren çocuklarımızın okula gidememe nedenlerini saptayacak, yalnızca devamsızlık yapan çocuk için değil, ailenin tüm bireyleri için de acil yönlendirmelerle muhafaza müdahalelerimizi genişleteceğiz. Ortak hedefimiz, okullaşmamış ya da okula sistemli devam edemeyen çocuklarımızın, önlerinde her ne bariyer olursa olsun eğitim haklarına kavuşmalarını sağlamaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitime erişildiği oranda hayatın yönetildiği ve idame edildiğinin altını çizen Yanık, “Dolayısıyla bizim de kesin gayemiz mümkünse kendi hayatlarını kendileri idame ettirecek imkanları ve düzenekleri sığınmacılar için de kurmak. Hasebiyle eğitime erişim sürekliliği ve sağlıklı sağlanması bu manada değerli bir katkı olacaktır diye düşünüyoruz.” dedi.
“Tek bir çocuğun dahi eğitim hakkından yoksun kalmayacağına inanıyorum”
Bütün çabalara rağmen okula hiç kaydolmayan, okula geç kayıt olan, derslerine düzenli devam edemeyen ya da okulu terk etmek zorunda kalan sığınmacı çocukların olduğuna dikkati çeken Yanık, “İmzaladığımız bu muahede ile okullaşma ve devamlılık oranlarına yönelik maksat çıtamızı çok daha üstlere çekeceğimize, tek bir çocuğun dahi eğitim hakkından yoksun kalmayacağına inanıyorum.” diye konuştu.
AB Türkiye Delegasyonu Lideri Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise Türkiye’nin değerli bir kısmı çocuklardan oluşan 4 milyonu aşkın mülteciye mesken sahipliği yaptığını söyleyerek, dezavantajlı mülteci çocukların eğitimle buluşturmanın çok değerli olduğunu kaydetti.
Açıklamalardan sonra Bakan Yanık ile Meyer-Landrut, 4. Devir Yabancılara Yönelik Koşullu Eğitim Yardım Programı için iş birliği protokolünü imzaladı.
Törenin akabinde, Bakan Yanık ve Meyer-Landrut, programdan yararlanan birtakım çocuklara armağan takdim etti.
